11 Nisan 2023

Lojistik Sektörünün Çalışan Esenliği Adına Yenilenmeye İhtiyacı Var!

Durmadan 10 saat araba sürdüğünüzü ya da sürekli bir teslimatı yetiştirmek için baskı altında olduğunuzu düşünün. Yağmur, kar, fırtına fark etmeksizin lojistik şirketleri her zaman teslimatlarını vaktinde yerine ulaştırmak için çalışıyor. Peki lojistik sektöründe bu baskı en çok kimin üzerine düşüyor? Operatörler, depo çalışanları, yöneticiler? Hayır! En ağır yükü omuzlayanlar şoförler. Dünya çapındaki çalışan kıtlığı sebebiyle çalışma ortamında sağlık ve esenlik hiç olmadığı kadar önemli hale geldi.

 

Birleşik Krallık’ta nakliye sektöründe ülkenin en büyük nakliye platformu olan Haulage Exchange tarafından yapılan bir araştırma yükselmekte olan çalışan stres seviyelerine parmak bastı.

 

Araştırma gösterdi ki katılımcı lojistik şirketi çalışanlarının %50 kadarı dolaylı yoldan Brexit’e bağlı olarak tetiklenmiş yüksek stres ve anksiyete tecrübe etmenin yanı sıra mental sağlık sorunları ile de boğuşuyor.  

 

Noel öncesi ürün talebi artışı sırasında Birleşik Krallık sadece Aralık 2021’de 100.000 kadar sürücü eksiği tecrübe etti.

 

Bu gözlem sadece Birleşik Krallık’taki eksikliği göstermiyor, aynı zamanda ileride sektörü bekleyen rekabet ve zorluklarla ilgili de fikir veriyor. Ağır yük taşıt sürücüleri hiç olmadıkları kadar yüksek baskı altında ve mental sağlıkları büyük bir risk haline gelmiş durumda. 

 

“Büyük Yıpranma” trendi devam edecek mi?

 

ABD çalışan pazarında meydana gelen yapısal değişiklikler şirketleri çalışan bulma ve elinde tutmak için çabalamaya itti. McKinsey’nin raporları gösteriyor ki Nisan 2021’den beri ABD’de 19 milyondan fazla çalışan istifa etti. Nakliye sektöründeki değer zincirleri üzerinde alınabilecek birtakım somut aksiyonlar bu sorunla baş etmekte yardımcı olabilir. 

 

Peki şirketler ne yapıyor? Çalışan kıtlığını kontrol edip çalışanlarını ellerinde tutmak için finansal faydalar sağlamaya çalışıyorlar. Çalışan ödüllendirme sistemleri karlı ve bir yere kadar işe yarar ama çalışanlar bunu ticari bir takas olarak görmediği sürece. Tam olarak da bu olmakta! Finansal faydalara rağmen çalışanlar eskisinden bile yüksek hızla istifa etmeye devam ediyor. 

 

Raporun gösterdiği üzere, “Büyük Yıpranma” ya da bazılarını deyimiyle “Büyük İstifa” hızlanmasa bile yüksek ihtimalle devam edecek. Sebebi ise şirketlerin eforlarını yanlış varsayımlar üzerinden göstermesi. Şirketler doğru unsurlara emek verirlerse çalışanlarını elde tutmak mümkün hale gelebilir. Eğer şirketler varsayımlarla hareket etmek yerine çalışanlarının kötü mental sağlığı ve esenliği arkasındaki sebepleri bulmaya emek verip bu hususta daha fazla yatırım yaparlarsa gelecekte bir umut ışığı olabilir. 

 

Lojistik sektöründeki tır şoförleri neden mental sağlık sorunlarına daha yatkın?

 

Avustralya Monash Üniversitesi’nin araştırması ülkedeki tır şoförlerinin yarısının psikolojik stres altında olduğunu gösterdi. Hepsi bu da değil. 39 yaş altındaki sürücüler intihar ediyorlar. Öyle ki bu lojistik sektörü özelinde ülkedeki en yaygın ikinci ölüm sebebi. 

 

Uzun çalışma saatleri, yetersiz ödeme ve evden uzak geçirilen uzun zaman sebebiyle sürücüler kötü mental sağlık durumlarıyla karşı karşıya. Dolayısıyla sektörün bir mental sağlık krizi tecrübe ediyor olmasına şaşırmamak gerek. 

 

Şu an ihtiyacımız olan şey!

 

Lojistik sektörü bambaşka bir alan. Operatörlerden depo çalışanlarına iş baskısı inanılmaz seviyelerde. Diğer iş ortamlarının aksine lojistikte sosyal interaksiyonlarda bulunmak kolay değil. Çalışanlar ya toplantılarda ve nakliye talimatları alıyor ya da ekmek parası için uzun mesai saatleri geçirmekte. 

 

“Teşekkür” bonusları sorunu çözmeyecek; lojistik şirketlerinin iş yeri sağlığı ve esenliğini garantiye almaya ihtiyacı var.

 

Eğer şirketler çalışanlarını elinde tutmak istiyorsa sadece “takaslar” değil, anlamlı “etkileşimler” odak noktası olmalı. Çalışan ve kurum esenliğini garantiye almak adına esenlik programlarına ihtiyaç var. Şirket politikalarını çalışanların ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde bütünsel bir revizyondan geçirmek sektörü devam etmekte olan mental sağlık krizinden kurtarabilir. 

 

Eğer tutumlarını değiştirirlerse lojistik şirketleri sakatlanma, hastalık izni, sağlık sigortası ve işe gelmeme durumlarını azaltarak önemli miktarda kar elde edebilir. Şu an ihtiyaç olan şey çalışan merkezli stratejiler ve esenlik programları. Değerli yetenekleri kaybetmemek, işe gelmeme oranlarını düşürmek için çalışanları ve ihtiyaçları iyi tanımak şart!

Sonrakini Okuyun

Güçlü çalışanlar, liderler ve şirketler… Wellbees'in koçluk, bilim ve teknolojisinin tüm bunları nasıl ortaya çıkardığını görün.

Demo için iletişime geç