Hikaye şöyle başlıyor. Mevcut CEO Melis Abacıoğlu, işinden ayrılıyor ve adım sayacı ithal etme işine giriyor. Olayın bu olmadığını keşfetmesi için biraz daha zaman gerekiyor. Adım sayaçlarını kurumsal şirketlere satmaya çalışırken, şirketlerin gerçekten ihtiyacı olan şeyin, çalışan esenliği programı olduğunu keşfediyor. Birden bir aydınlanma geliyor ve… (O aydınlanmalar o gün bugündür peşini bırakmıyor. :)
Melis, çalışanların daha iyi yaşamalarına öncülük etme ve iş yerlerinde esenlik kültürünün gelişimine destek olma misyonuyla, Actifit'i kuruyor.
Melis tam gaz devam! Stanford Üniversitesi'nde Davranış Bilimleri Laboratuvarı Başkanı olan PhD, BJFogg'un ilk Tiny Habits koçlarından biri oluyor.
Sahne Actifit'e Kurucu Ortak olarak katılan Seçil Gürcüoğlu’na geçiyor. Seçil, Actifit'in ilk uygulanabilir web tabanlı ürününün oluşumuna öncülük ediyor.
Ekip, fi tarihinden kalma kodlarla çalıştıklarını fark ediyor ve oyunu bir üst seviyeye taşıma zamanı geliyor.
Wellbees olağanüstü CTO’su ve üçüncü kurucu ortağı Kerem Gönülkırmaz ile buluşuyor ve parti başlıyor!
Kerem ve Melis Las Vegas’ta! Blackjack oynamak için değil tabii, dünyanın en büyük İK konferansına katılmak ve işi duayenlerinden öğrenmek için… Hop, bu ulvi ziyaretten sonra bir aydınlanma daha… İkisi de eve dönüyorlar, oturuyorlar, düşünüyorlar taşınıyorlar. Koridorda volta atıyorlar, camdan dışarı bakıyorlar, düşünüyorlar düşünüyorlar ve sonunda bir karara varıyorlar: uygulamayı olduğu gibi çöpe atmak! Hiçbir emek boşuna değil ama daha iyisi için bazen baştan başlamak gerekir. İşin kitabını yazmanın vakti geliyor ve bunun için ilk Developer ekibiyle her şeye sıfırdan başlanıyor. Yazıyor, yazıyor… Ekip sil baştan yazıyor!!!!
Veeee sahnenin yıldızı Wellbees 2.0!
Bu tarihte hepimizin aklına gelen ilk şey aynı olsa da Wellbees’in bu zorlu süreçte hem çalışanlara hem İK profesyonellerine desteği o günleri anımsayınca bir nebze olsa da yüreklerimize su serper. İhtiyaç vardı, oradaydık, zamanın getirilerine göre şekillendik. Amacımız iyilikle dokunmak, hem çalışanlar hem de İK için işleri kolaylaştırmaktı. İhtiyacı ve etkimizi gördük, işimize daha bir aşkla sarıldık; belki de bu sebeple tüm o gecenin içinde güneş olup etrafımızı aydınlatmayı başardık. Bizim ilk amacımız buydu, ama kader gayrete aşıkmış ya, biz de pandeminin ilk senesindeki gayretimizin meyvesini sadece bıraktığımız güzel etki ile değil, daha iyilerini yapabilmek için aramıza yeni katılan şirketlerle çok büyük bir büyüme elde ederek aldık aldık.
Wellbees, 17 ülkede (şimdilik) , 40'tan fazla şirkete (şimdilik), 8 dilde (ve yine şimdilik:)) hizmet veriyor!
Wellbees 2,2 milyon dolarlık bir yatırım alıyor.
Wellbees 5.0 ile 5 yıldızlı bir esenlik yolculuğu başlıyor. Kişiye özel günlük hedefler, arama motoru ve dahası ile Wellbees 100'den fazla ülkede, 10 dilde, 80'den fazla şirkete hizmet vermeye başlayarak 250.000'den fazla çalışanın hayatına dokunuyor.
Daha iyi bir dünya için esenlik olmazsa olmazımız. Dünyanın dört bir yanındaki çalışanlara esenliği yayarak çalışanların bayıldığı şirket kültürlerine imza atmak amacımız. Namıdiğer “arı”larız.“Türküz, doğruyuz, çalışkanız!” Haliyle “bu topraklarda…” diye başlamadan noktayı koymayız. :)) Hazırsak gelsin kapanış: “Bu topraklarda yarattığımız değeri hızla dünyaya yayıyor; çalışan esenliğinin bugününü ve geleceğini tutkuyla, aşkla ve coşkuyla yazıyoruz. Alkışlar bu yolda bizimle olan herkese gelsin!
Dalga geçmiyoruz, kafamızı bi yerlere de vurmadık. Çok şükür, aklımız başımız gayet yerinde. Bizim öyle büyük değerlerimiz var ki, sihir gücünde. İşte bu yüzden keyfimiz hep çok yerinde…
Her gün zihnimizi, bedenimizi, ruhumuzu, tüm benliğimizi kucaklayıp kutlarken; benimsediğimiz değerlerle bütünleşerek üretiyoruz. “İnsan”ı çok seviyoruz ama işe “önce insan” gibi bencilce bir pencereden de bakmıyoruz, “insan” olmanın sorumluluk bilinci ile biz aslında hem insan hem de yaşam için değer yaratıyoruz.
Aman yanlış anlaşılmasın, toksik olanıyla karışmasın ama süper pozitif insanlar olduğumuz doğrudur efendim. Bu noktaya gelebilme becerilerimizden biri de cesur yüreklerimiz. Cesaretimiz de öyle deli cesareti değil yalnız. Akıllı, uslu, yorganımıza göre… Ayağımızın en sağlam bastığı noktadan bizi ve bizimle yol alan şirketleri hep çok öteye taşıyacak yerde…
Sağlıklı şirketlerin ilk şartı ne? Bireyler arası bağlar ve topluluk duygusu. Şirketlere sağlamak istediğimiz en önemli şey de bu aslında. Ekip olarak kendimize de… Mizahtan besleniyoruz, birbirimizle iletişimimizde ince sözlerin de yeri var, çığlık attıracak kadar rezil şakaların da. Yeter ki fikir olsun, dinleriz. Uçsuz bucaksız, deli dolu; hepsini severiz. E bir tutam da haylazlık… Oh mis!
Kaynaklarımızı ve gücümüzü, yetersiz temsil edilen topluluklarda olumlu etkiler bırakmak için kullanmak bizim yaşam biçimimiz.
Türkiye genelinde 61 ilden 250 kadın futbolcuyu desteklemek ve esenlikleri adına kaynak sağlamak için Wellbees'e güvenen Kızlar Sahada; bireylerin neler yapıp neler yapamayacağını belirleyen toplumsal cinsiyet kalıplarına meydan okurken, kız çocuklarını ve kadınları futbol sevgisi ile buluşturan sosyal bir girişim.
İnanılmaz derecede veri odaklı bir kurumuz, sosyallik de buna dahil. Yayınladığımız içeriklerin etkilerini ve çalışanlarınızın sosyal eğilimlerini analiz edip izleme fırsatı sunuyoruz.”
Katie Bisbee
Her organizasyon için yaptığımız gibi Kızlar Sahada için de üyelerin ihtiyaçlarına yönelik özel bir içerik programı oluşturduk. Programımız Kızlar Sahada üyelerinin birbiriyle sosyalleşmelerine, meydan okuma ve kulüplere katılmalarına, birbirlerini destekleyen ve teşvik eden kadın Türk futbolcular topluluğu oluşturmalarına olanak sağladı.
Bu kız çocukları ve genç kadınlar Wellbees ile esenlik yolculukları boyunca Well Puan kazanıyor ve bu puanları spor malzemeleri alırken, dil kurslarına kayıt olurken, kişisel ve profesyonel gelişimlerine katkı sağlayan uzman danışmanlığı programlarına katılırken kullanabiliyorlar.
İşte bu, kanatlarımız çırptığı sürece dünya genelindeki topluluklar üzerinde devam ettirmeyi yürekten istediğimiz bir etki.